-
1 beraberlik
1. إعانة [إِعَانَة]Anlamı: birlikte olma durumu2. إمداد [إِمْداد]Anlamı: birlikte olma durumu3. تآزر [تآزر]Anlamı: birlikte olma durumu4. ترافد [تَرَافُد]Anlamı: birlikte olma durumu5. تضافر [تَضَافُر]Anlamı: birlikte olma durumu6. تظافر [تَظَافُر]Anlamı: birlikte olma durumu7. تعاضد [تَعَاضُد]Anlamı: birlikte olma durumu8. مشاركة [مُشَارَكَة]Anlamı: birlikte olma durumu9. معاضدة [مُعَاضَدَة]Anlamı: birlikte olma durumu10. معاونة [مُعَاوَنَة]Anlamı: birlikte olma durumu11. يد [يَد]Anlamı: birlikte olma durumu -
2 إعانة
إِعَانَة1. beraberlikAnlamı: birlikte olma durumu2. el birliğiAnlamı: bir ış yapmak için birleşme3. hizmetAnlamı: birine yarayan bir işi yapma4. himmetAnlamı: yardım, kayırma5. muavenetAnlamı: yardım6. medetAnlamı: yardım, imdat7. ianeAnlamı: yardım8. sayeAnlamı: koruma yardım9. imdatAnlamı: yardım işareti -
3 إمداد
إِمْداد1. beraberlikAnlamı: birlikte olma durumu2. el birliğiAnlamı: bir ış yapmak için birleşme3. hizmetAnlamı: birine yarayan bir işi yapma4. medetAnlamı: yardım, imdat5. sayeAnlamı: koruma yardım6. ianeAnlamı: yardım7. himmetAnlamı: yardım, kayırma8. muavenetAnlamı: yardım9. imdatAnlamı: yardım işareti10. bahşiş -
4 تآزر
1. beraberlikAnlamı: birlikte olma durumu2. teşrikimesaiAnlamı: iş birliği3. imece4. el birliğiAnlamı: bir ış yapmak için birleşme5. medetAnlamı: yardım, imdat6. muavenetAnlamı: yardım -
5 ترافد
تَرَافُد1. beraberlikAnlamı: birlikte olma durumu2. teşrikimesaiAnlamı: iş birliği3. imece4. el birliğiAnlamı: bir ış yapmak için birleşme5. medetAnlamı: yardım, imdat6. muavenetAnlamı: yardım -
6 تضافر
تَضَافُر1. beraberlikAnlamı: birlikte olma durumu2. teşrikimesaiAnlamı: iş birliği3. imece4. el birliğiAnlamı: bir ış yapmak için birleşme5. muavenetAnlamı: yardım -
7 تظافر
تَظَافُر1. beraberlikAnlamı: birlikte olma durumu2. teşrikimesaiAnlamı: iş birliği3. imece4. el birliğiAnlamı: bir ış yapmak için birleşme5. muavenetAnlamı: yardım -
8 تعاضد
تَعَاضُد1. beraberlikAnlamı: birlikte olma durumu2. yardımlaşmaAnlamı: yardımlaşma işi3. teşrikimesaiAnlamı: iş birliği4. el birliğiAnlamı: bir ış yapmak için birleşme5. imece6. medetAnlamı: yardım, imdat7. muavenetAnlamı: yardım -
9 مشاركة
مُشَارَكَة1. beraberlikAnlamı: birlikte olma durumu2. teşrikimesaiAnlamı: iş birliği3. imece4. el birliğiAnlamı: bir ış yapmak için birleşme5. medetAnlamı: yardım, imdat6. muavenetAnlamı: yardım -
10 معاضدة
مُعَاضَدَة1. beraberlikAnlamı: birlikte olma durumu2. el birliğiAnlamı: bir ış yapmak için birleşme3. hizmetAnlamı: birine yarayan bir işi yapma4. ianeAnlamı: yardım5. himmetAnlamı: yardım, kayırma6. medetAnlamı: yardım, imdat7. muavenetAnlamı: yardım8. imdatAnlamı: yardım işareti -
11 معاونة
مُعَاوَنَة1. beraberlikAnlamı: birlikte olma durumu2. el birliğiAnlamı: bir ış yapmak için birleşme3. hizmetAnlamı: birine yarayan bir işi yapma4. himmetAnlamı: yardım, kayırma5. katılmaAnlamı: katılmak işi, iştirak6. sayeAnlamı: koruma yardım7. medetAnlamı: yardım, imdat8. muavenetAnlamı: yardım9. ianeAnlamı: yardım10. yardım11. imdatAnlamı: yardım işareti12. bahşiş -
12 يد
يَد1. beraberlikAnlamı: birlikte olma durumu2. el birliğiAnlamı: bir ış yapmak için birleşme3. el4. kol5. muavenetAnlamı: yardım6. himmetAnlamı: yardım, kayırma7. medetAnlamı: yardım, imdat8. sayeAnlamı: koruma yardım9. imdatAnlamı: yardım işareti
См. также в других словарях:
beraberlik — is., ği 1) Birlikte olma durumu Onların beraberliği tam elli yıl sürmüştür. H. Taner 2) Baş başa kalma durumu 3) Başa baş kalma durumu Birleşik Sözler beraberlik müziği … Çağatay Osmanlı Sözlük
birliktelik — is., ği Birlikte olma durumu Kim bilir belki onunla, kuşkularımızı ve aptallıklarımızı yenecek bir birlikteliği yeniden kurabiliriz. E. Bener … Çağatay Osmanlı Sözlük
Aristotelesçilik — is., ği, öz., fel. 1) Yunan filozoflarından derslerini öğrencileriyle birlikte gezinerek veren Aristoteles in felsefesi, gezimcilik, peripatetizm 2) Bu felsefeyi benimsemiş olma durumu … Çağatay Osmanlı Sözlük
ayrıklık — is., ğı 1) Ayrıklı olma durumu, ayrı tutma, ayrı tutulma, istisna 2) gök b. Elips, daire, parabol, hiperbol vb. bir konik üzerinde hareket eden cismi, odağa veya merkeze birleştiren doğrunun büyük eksen ile yaptığı açı 3) fel. Kaplamları… … Çağatay Osmanlı Sözlük
çoğulluk — is., ğu Çoğul olma durumu Ne de olsa varsan, onlarla birlikte varsın, desteği tekillikten değil çoğulluktan alıyorsun. T. Uyar … Çağatay Osmanlı Sözlük